Uçak yolculuğunun tamamlanmasıyla el bagajımı almak için ayağa kalktım ve yolculuk boyunca içinde kaybolduğu ön koltukta bıdı bıdı konuşan, bir yaşında olduğunu zanneden iki yaşındaki Muhammed'le nihayet tanışabildik. İlk önce Muhammed başladı söze:
-Dişlerini göstersene bi...
-Dişlerimi mi?
-Kaç tane dişin var?
-Çok var bende, bak, hırrrrr, gördün mü?
-Benim de dişlerim çıktı, baaaaakkk
-Ama senin dişlerin küçücük bak benimkiler kocaman, hırrrrr
-Hayır benimki daha büyük, bak

-Benimki büyük bi kere
Muhammed'in sesi yükseliyor ve ben de ondan aşağı kalmıyorum:
-Benimki büyük!
-Hayır benimki!
-Benimki daha büyük, hıh!
-Hayır bi kere benimki daha büyük!
-Benimki büyüüük
-Benimki büyük!
-Benimki büyük
-Benimki daha büyük!
-Benimk....
Etraftaki şaşkın bakışlar sayesinde farkedilen yanlış anlaşılma durumu, bıçak gibi kesilen atışmanın sonrasındaki sessizlik ve tedirginlikle kapılan çantayla uçaktan seri adımlarla ayrılış...