Sayfalar

Çarşamba, Temmuz 08, 2015

Nerdesiniz ahali?

Neden yalan oldu arkadaslar bu blog?

Haftada yarim saat ayirabiliriz hepimiz, geri donuse ne dersiniz? :)

Cuma, Nisan 13, 2012

BORSADA RASYONEL OLMAK(KAZANMAK)

Borsada rasyonel olmak aslında o kadar basit ki, ama borsaya yatırım yapanlar, daha doğrusu borsada işlem yapanlar, böyle diyorum çünkü büyük bir çoğunluk(profesyoneller dışındaki kitle) borsayı yatırımdan ziyade kumar aracı olarak kullanmakta. Bu mentalitedeki insalara Las Vegas veya Kıbrısı öneriyorum, hem daha zevkli.

Tabii herkes profesyonel yatırımcılar kadar bilgili ve konuya hakim olamaz bu konuda fakat en ufak bir eşya alırken bile bir dolu araştırma yapan insanlar, mevzu bahis hisse seçimi olunca, sağdan soldan duyduğu, bir forumda okuduğu bilgi üzerine hiç de önemsiz olmayan miktarlarda parayla hisse senedi alıyorlar.

Hisse senedi alırken yapılabilecek 2 çeşit analiz şekli vardır. Bunlar; temel ve teknik analiz. Temel analiz; ülke ve dünya ekonomisinden yani genelden başlayarak, özele yani, sektör ve şirketin analize indirgenerek yapılan analizdir. Teknik analiz ise, hissenin fiyat grafiğinin analizidir.

Temel analizde bakılması gereken en önemli değerlerden biri F/K yani hissenin fiyati bölü hisse başına düşen kazançtır. Şuan İMKB'DE F/K'sı 750 olan hisseler var, yatırımcımız daha doğrusu kumarbazlarımız hala bu hisseleri alabilmektedir. Aslında bu insalara kumarbaz demek kumarbazlara hakaret olur, çünkü kumarbazların bile rasyonel bir kumar mantelitesi vardır, pokerden örneklemek gerekirse, sadece tek peri ya da yüksek kartı olan birinin, all-in çekmesi(blöf olsa bile) ne kadar rasyonel ise bu şekilde hisse alanlar da o kadar rasyoneldir.

Size tavsiyem birinden duyduğunuzla hisse almadan önce, o şirketi son bilançolarını, büyüme oranlarını, net karını ölçüp, biçin ona göre yatırımınızı yapın. Trade için bile olsa, saçma sapan F/K'sı olan kağıtlardan uzak durun.

Aşağıda grafiğini göreceğiniz,


1996-2001 teknoloji balonu bu saçma sapan F/K fiyatlamasının en güzel örneklerinden biridir.

Cumartesi, Nisan 07, 2012

TEŞVİK VS ZAM

Dün Ekonomi bakanımız teşvik paketlerinin detaylarını açıkladı. Gerçekten çok faydalı ve ülkemizi 2023 hedeflerine taşıyacak uygulamalar hazırlanmış. Emeği geçen herkese teşekkür etmek gerek öncelikle. Lakin bu teşviklerin karşısında son 1ayda ben sayamadım 3 hatta galiba 4. benzin zammını da yapmış bulunmakta hükümetimiz. Doğal gaz ve elektrik zamı var bir de.

Şimdi bu noktada büyük bir tezatlık var, 2023 hedefimiz 500 milyar dolar fakat burada amaç sadece 500 milyar doları yakalamak değil. Ayrıca ithalatımızı, enerji bağımlılığımızı azaltmak ve ihraç ettiğimiz ürünlerin katma değerini artırmak gerek. 700 milyar dolar ithalat yapıp da 500 milyar dolar ihracat yaparsak bu işin, bu hedefin bir anlamı olmaz. Dünyada her sektörde yoğun rekabet olduğu için de de herşeyden önce girdi maliyetlerinin düşmesi gerekiyor. Peki en büyük girdi maliyetleri nedir, en başta enerji ve işçilik geliyor. İşçilikte bir sorun yok ancak enerji maliyetleri belimizi bükmektedir.

Dolayısıyla hükümetimiz teşviklerle bir yerden verirken, yüksek enerji fiyatlarıyla verdiğini geri almaktadır. Ayrıca global rekabet ile yarışabilmek için ARGE'ye de şuanki ayırdığının çok üstünde bütçe ayırmak zorunda şirketlerimiz. Tabii bu enerji fiyatlarıyla bir de ARGE'ye para ayırmak biraz zor oluyor.ARGE'ye para ayırmayınca da katma değeri yüksek ürünler satamıyoruz.Almanya ihraç ettiği ürünlerin kilogramını 4.30 dolara Japonya 3.45 dolara Türkiye ise 1.35 dolara satıyor. Bu rakamlar ihraç ettiğimiz ürünlere ne kadar az katma değer eklediğimizin kanıtıdır.

Sonuç olarak, bu teşvik paketlerine enerji indirimi gibi ek bir avantaj daha eklenirse, 2023 hedeflerimiz çok daha makul ve ulaşılabilir olur. Zaten 2023 hedefi sadece 500 milyar dolar ihracata ulaşmak değil ayrıca cari açık sorununu da ortadan kaldırmaktır fakat enerji maliyetleri sorununu çözmeden bu da pek mümkün gözükmüyor.

Cuma, Mart 23, 2012

Mucize

O değil de diye bir giriş yapmak istemiyorum ama gerçekten her şey bir mucize. Bizlerden bu blog kavramına kadar hepimiz bu mucizeler ve tesadüfler silsilesi içine yaşıyoruz.

Hangi durumun hayatımızı nasıl yönlendirebileceği hakkında hiç bir fikrimiz bile yokken, ya da hayatımızın her hangi anında aldığımızın küçücük bir kararın bizi bu hayata sürüklediğini bile bilmeden yaşıyoruz işte...

Çarşamba, Mart 21, 2012

GELECEGI GORMEK

Arkadaslar, liseyi dusunun, tek tek bu blogtaki herkesi, tenefusteki, derslerdeki, maclardaki davranislarini gozunuzun onune getirin, sonra da suanki durumlarini, naptiklarina bir bakin. Ben buyuk bir supriz goremiyorum, aslinda az cok herkesin nasil bireyler olacagi o zamandan belliydi sanki :) Var mi su kisiden boyle biri olmasini beklemezdim, ya da, evet, su kisi tam tahmin ettigim gibi biri oldu diyen :)

Pazartesi, Mart 12, 2012

Zamanın göreceliği ve lise zamanları arasında ki parabol



Zaman güzel şeyler yapıyorken nasılda hızlı geçiyor..
Ki bu zaman zarfını servise binmeyerek daha da zorlu bir parkur haline getirmek,
Rota üzerinde bir kaç nokta durup eğlenmek yemek yemek karın doyurmak,
tatlı için Koçak molası vermek

Ve dershaneye gitmek.

Basit ama güzel bir plan bir kaç saati değerlendirmek için mükemmel plan.

bir nevi "Keep it simple"


Kafa Hariç

Uçak yolculuğunun tamamlanmasıyla el bagajımı almak için ayağa kalktım ve yolculuk boyunca içinde kaybolduğu ön koltukta bıdı bıdı konuşan, bir yaşında olduğunu zanneden iki yaşındaki Muhammed'le nihayet tanışabildik. İlk önce Muhammed başladı söze:

-Dişlerini göstersene bi...
-Dişlerimi mi?
-Kaç tane dişin var?
-Çok var bende, bak, hırrrrr, gördün mü?
-Benim de dişlerim çıktı, baaaaakkk
-Ama senin dişlerin küçücük bak benimkiler kocaman, hırrrrr
-Hayır benimki daha büyük, bak
-Benimki büyük bi kere

Muhammed'in sesi yükseliyor ve ben de ondan aşağı kalmıyorum:

-Benimki büyük!
-Hayır benimki!
-Benimki daha büyük, hıh!
-Hayır bi kere benimki daha büyük!
-Benimki büyüüük
-Benimki büyük!
-Benimki büyük
-Benimki daha büyük!
-Benimk....    

Etraftaki şaşkın bakışlar sayesinde farkedilen yanlış anlaşılma durumu, bıçak gibi kesilen atışmanın sonrasındaki sessizlik ve tedirginlikle kapılan çantayla uçaktan seri adımlarla ayrılış...