Sayfalar

Çarşamba, Şubat 01, 2012

Galdırım'a Mektup

Asosyal hayatımızın sosyal simgeleri haline gelen irc, icq, orkut, yonja, msn, hi5, xuqa ve facebook sıralamasının arasında bir yerde sıkışıp kalan sevgili Galdirim.

Seninle görüşmeyeli bayağı oldu hatta nereden baksan senelerdir adam akıllı seninle ilgilenemez oldum evet senin için de benim için de yoğun bir zaman oldu nasıl bir olasılıktır bilemem ama etrafım da ki bir çok kişi evlendi serseri'nin biri hariç dediğim gibi görüşmeyeli çok zaman oldu kendimin ki de dahil olmak üzere 2 nişan 4 düğün 1 kına gibi hayatım da daha önce bulunmadığım ortamlarda bulundum neyse bunları zaten sende biliyorsun seni bunlarla sıkmama gerek yok.

Hayat bunlardan ibaret değil tabi demek isteyeceğim yazmak isteyeceğim bir çok şeyimin olmasını isterdim ama yok be Galdirim hayat girdi bir rutine olsun kimi rutin için de güzel şeyler var ama sanki insanın büyüyünce istediği hayat daha farklı olacaktı yoksa daha olacakta görecek miyim, yoksa çok bi şımardık alıştık her istediğimizi kendi imkanlarımızca gerçekleştirmeye de şimdi beğenmez olduk.

Zamanının hayalleri şimdinin küçük zaferleri oldu da mı çok durgunum, zamanın teknolojik cihazları şimdi dolaplar da bir yerde duruyor diye mi böyleyim bilmiyorum ama var bir heyecan eksik hayatta.. Sence de öyle değil mi Galdirim?

İşin aslı günlük rutin dışında ciddi anlamda yaptığımız bir çok şey var ama sanki istediğimiz asıl o şeyi yapamıyoruz.

Şaka bir yana hep bu sosyal medyanın bizi getirdiği bu noktaya karşı protesto olarak bir proje yapacağımızı hep düşünmek istiyorum aslında nedense hoşuma gidiyor ama işte yeni düzenin bizi getirdiği bu çabuk sıkılma problemi beni hep yendi, Uğraştığım diye spamcılık oynadığım web sitesi bile bu saçma "hits"ler ile dönüş yaptıysa ciddi anlamda ki uğraş ile neler yapabiliriz diye düşünmedim değil.

Neden böyle düşündün bir site diye kafaya taktın diye sorabilirsin sevgili Galdirim ki sor da.
Bence cevabı basit bir kıskançlık bu işi yapanların aslında benim bile ortalamamın altında olduğunu düşündüğüm insanlar olmasıydı.

İşe gene saçma bir yerden girip yüzlerce imla hatası yapıp, devrik cümleler kurup ortamı karıştırdım ama senin beni anladığını düşünüyorum Galdirim. E tabi bu düşünceye de yıllardır anlaştığımızı düşünerek varıyorum..


İşi özü Galdirim eğer bir şey olursa bir şey lazım olursa ben buradayım, senin da orada olduğunu biliyorum hadi çok vaktini almayayım.

4 yorum:

  1. Tarık abinin yanına yeterince sık uğramıyorsun, o yüzden doğru proje bir türlü gelmiyor. Sen gel ben sana söyliycem projeyi:)

    YanıtlaSil
  2. Ellerine saglik vallahi Omer'im. Oyle tabii bu isler, maalesef son zamanlarda bir uyarim yigini altinda kaliyoruz, ellerimizdekini cope at, yenisini almaya calis derken oyalanip gidiyoruz hayatta iste.

    Isin garibi ne zamanki bu garip zincirleme islere elveda diyorsun, iste o zaman bir anda kosusturmacanin disinda kaliyorsun, hayat senden bagimsiz gidiyor.

    Oyle durumlarda bu senin su an olduklari yerleri onlara hic yakistiramadigin insanlar var ya, onlar da daha bir batiyorlar sanki. Konuyla ilgili bence Yeraltindan Notlar'i oku derim sana. Hem kisacik bir kitap, hem de bizim de cogunukla yaptigimiz yakinmalari cok guzel ozetliyor bence.

    Gerci bu kadar bilinc iyi midir, kotu mudur -- iste onun kararina varmak bana dusmez...

    YanıtlaSil
  3. Oyle deme be Omer, belki bu sefer olur. Umidi kesmemek lazim derim.

    Ha illa tutacak, istedigimiz gibi olacak diye bir kaide de yok aslinda. Maksat konusacak, sohbet edecek ortam olsun.

    Hatta, "soyle olacak, boyle olacak" gibi hedefler bizi sogutuyor bile olabilir bu isten. Hedefsizlik bazen en guzel hedeftir nitekim (evet, copyright'i bende bu muhtesem deyisin).

    Simdilik buralardayiz, bakalim zaman yine ne gosterecek bize...

    YanıtlaSil