Gülen taraftarı medyanın çoğu zaman, bu kadar olmasa bile bazı zorlama ilintiler kurarak yaptığı haberlere şahit olmuşluğumuz vardır. Bu durumu tiye almak adına ya da bilmediğimiz başka bir niyetle yapılan bu sahte haberi ise kimin yaptığını kesin olarak bilmiyoruz. Fakat malumunuzdur ki en yakın tahmin, bu haberin Fethullah Gülen cemaatine muhalif Marksist cenahtan çıktığı yönündedir.
Peki bu haber aslında kimi küçük düşürmüştür? Böyle bir habere gerçekte yer vermediği ortaya çıkan Zaman Gazetesi'ni mi yoksa sahtekar durumuna düşen Marksistler'i mi? Aslına bakarsanız yazımızın asıl önemli teması bu değil, o yüzden cevabı size bırakıyorum.
Haberi gördüğümde ilk aklıma gelen cümle, "o kadar da değil!" oldu. Bir dakikalık araştırmadan sonra haberin photoshopla yakıştırıldığı açıklaması karşıma çıktı. Bu haberin gerçek olmadığını anlamak bu kadar kısa sürmüştü işte. Daha sonra sahte haberle ilgili tweetleri biraz inceledim. İki taraf da habere öyle bir balıklama atlamıştı ki inanamadım. Bir taraftan; "Marksistlere kapak olsun!", "Marks da ölmeden doğru yolu bulmuş.", "Ezik dinsizler görsün bunu!" benzeri tweetler girilirken öbür taraftan da Said'i Nursi ve Karl Marx'ın yaşadığı yılları hesaplayıp haberi çürütmeye çalışan John Nash'ler, "maklube boğazında kalmış da ölmüş" geyikleri, Zaman gazetesinin haberciliğiyle aklınca dalga geçenlerin tweetleri yağmur gibi sayfaya düşüyordu. Haberin sahte olduğunu anlayanların sayısı o kadar azdı ki... Daha sonra sözlükte neler yazıldığını merak ettim. Marksist yazarların ağırlıklı olarak hakim olduğu sözlükte durum, Twitter kadar vahim olmasa da kendilerini ülkenin en elit fikir topluluğu zanneden "über zeki" sözlük yazarları da akıllarınca haberle dalga geçen bir dolu entry'yi çoktan girmişti bile.
Anlayacağınız, haberi görenlerin büyük bir çoğunluğu, gerçekliğini araştırmak için bir dakikalık zahmete bile girmemişti ya da birçoğunun beyninde "şüphe" diye bir refleks yer almıyordu bile. Fazlaca uğraşmadan yapılmış bir photoshop hilesi, insanımızın dinlemekten ve araştırmaktan ne kadar aciz olduğuna dair sosyal gerçekliği tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi. Herkesin kendini uzman sandığı ve her konuda yorum yapmaya yetkin gördüğü, araştırmanın ve okumanın ise en ufak değerinin olmadığı bir ülkede yaşıyoruz. Bu eksikliğimizi görmek ve gidermek adına bir arpa boyu kadar bile yol alamadığımız gerçeğiyse, sosyal ağlardaki fikir çöplüklerinde üzücü de olsa her an karşımıza çıkıyor...
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak, toplumumuzun en iyi yaptığı şey...
YanıtlaSilÖncelikle konu güzel olmuş rep rep rep
YanıtlaSilBende ne yalan söyleyim bu haberi gördüm ama bana ne mark ve ya zaman gazetesinden dedim ve geçiştirdim.
Ama Tarık The Emperor'ın değindiği konu çok güzel ve işte hepimizin bir çok anlamda hataya düştüğü nokta bu oluyor özellikle bu bilgi kirliliği içinde çok fazla şey öğrenmeye çalışırken olan durumdur bu.
Aslında yazının kısa özeti şudur.
Maymun ne kadar yukarıya tırmanırsa götü o kadar görünür.
Bu arada bey amcanın yüzüne de bir nur gelmiş ama
YanıtlaSil"maymun ne kadar yukarıya tırmanırsa götü o kadar görünür"ü açar ve konuya bağlarsak?
YanıtlaSilkendisini elit zanneden öyleymiş gibi davranan kişiler/yazarlar/arkadaşlar ne kadar sıradan/basit/salak olduklarını ellerine yorum yapacakları bir fırsat geçince belli eder.
YanıtlaSilO zaman götlerini görürsün işte..
Hımmmm, evet bu da kesinlikle konunun vermek istediği mesajlardan biriydi. Cuk oturmuş söz
YanıtlaSileksi sozluk de eski yenilikci halini kaybetti zaten, dolayisi ile oradaki bir takim elitist tavirlar icinde olanlar da aynen dedigin gibi bir komik oluyorlar. Insanlarin birak arastirmayi, bir Google aramasi yapmadan bir seylere saldirmasini bayiliyorum ben de.
YanıtlaSilHatta topluca soyle yapiyoruz: http://i.imgur.com/tCp90.gif